Zilzâl, zelzele, yer sarsıntısı…!


Zilzâl, zelzele, yer sarsıntısı…!

Tv’de İstanbul’da vuku bulan deprem anının görüntülerini izliyorum.

Farklı kanallarda depreme haber stüdyosunda yakalanan spikerlerin, sundukları haberi kesip:
 -“Deprem oluyor..10 saniyedir…” derken yüz ifâdeleri ve gözlerindeki korku ve dehşeti görmüşsünüzdür !

Sonra İstanbul’daki deprem anına ilişkin farklı ortamlardan çeşitli görüntüler geliyor ekrana.

İnsanların kapalı mekânlardan sokaklara kaçışı, sokak ve caddedeki insanların can havli ile maraton koşucusu gibi kaçış görüntüleri…

Nereye kaçtıklarını bilmeden bir kaçış…

Bunları izlerken aklıma kıyâmet günü tasvirleri ile ilgili Zilzâl sûresi geliverdi.

Evet !
Yeryüzü kendine has bir sarsıntı ile zaman zaman kıyâmettekini hatırlatır gibi küçük ölçekte sarsılıyor, insanlar deprem sonrası “Ona ne oluyor ?”u anlamak için günlerce konuşuyorlar mevcut bilimsel bilgi seviyesi ile…

İnsanoğlu bugün  bilimde tüm zamanların zirvesinde…Bilim ve teknik ile atomu parçalayıp içindeki enerjiyi sağabiliyor, aya, venüse, marsa uzay aracı gönderiyor, ve..ve.. !

Eriştiği yüksek teknoloji seviyesi ile övünüyor değil mi ?

Her ne kadar övünüyorsa olsa da insanın; depremi, kasırgayı, sel ve su baskınları ve benzeri yeryüzündeki afet yahut tufanları bu teknoloji ile engelleme şansı ve imkanı ise malesef yok !

Yer, gök, bulut, yağmur, rüzgâr…hepsi de “Celâl” veya “Cemâl’i, gazap ve rahmeti içinde bulunduruyor…

Dünyayı, doğada gerçekleşen olayları bir başka gözle okuyabilmek ve Rabbimizin bizleri arzî ve semâvî afetlerinden koruması niyâzı ile…

Zilzâl sûresi, 1-8. âyetlerin meâli:
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
“1,2,3. Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman,
4. İşte o gün, yer, kendi haberlerini anlatır.
5. Çünkü Rabbin ona (öyle) vahyetmiştir.
6. O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır.
7. Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir.
8. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir.”